ZEKATINI
HESAPLA
Zekat Hesaplama Formu
Zekat Özel Bağışınız Alındı
Kısa bir süre sonra ödeme sayfasına yönlendirileceksiniz.
Sunucuya bağlanırken veya sunucudan veri alırken sorunlarla karşılaştık. Lütfen birkaç saniye bekleyin ve tekrar deneyin.
Sorun devam ederse, internet bağlantınızı kontrol edin. Diğer tüm siteler iyi açılırsa, lütfen aşağıdaki bilgilerle bu web sitesinin yöneticisine başvurun.
TextStatus: tanımsız
HTTP Hatası:tanımsız
Bazı hatalar oluştu.
ZEKAT HAKKINDA
SIK SORULAN SORULAR
Zekat vermekle sorumlu olan bir Müslüman, eğer mal varlığı nisap miktarını aşmışsa yani 96 gram veya daha fazla 24 ayar altına sahipse ve üzerinden bir yıl geçmişse, zekat vermelidir. Peki altın üzerinden zekat hesaplaması yapılırken nelere dikkat edilmeli? Altın zekatı hesaplarken, güncel gram altın fiyatı esas alınmalı ve mevcut altın miktarının kırkta biri (1/40) zekat olarak verilmelidir. Örneğin 96 gram altın için bu miktar yaklaşık 4.202,26 TL eder. Zekat, altın olarak verilebileceği gibi nakit para şeklinde de verilebilir.
Para zekatı, altın zekatıyla doğrudan bağlantılıdır. Çünkü altın, gümüş veya nakit parası olan bir Müslüman, zekat hesaplamasını benzer şekilde yapar. Örneğin; 96 gram altına sahip bir kişi, gramı 4.202,26 TL kabul edildiğinde yaklaşık TL’lik bir mala sahiptir. Bu tutarın yüzde 2,5i, yani kırkta biri olan 4.202,26 TL zekat verilmesi gereken miktardır. Aynı hesaplama yöntemi; altın, gümüş, dolar veya euro gibi diğer para birimleri için de geçerlidir. Zekat, malın güncel değeri ve döviz kuru dikkate alınarak hesaplanır.
Nakit parası bulunan bir Müslüman, sahip olduğu malın nisap miktarına ulaşıp ulaşmadığını kontrol eder. Eğer nisap miktarına ulaşmışsa, bu tarihi kaydeder ve üzerinden bir yıl geçmesini bekler. Bu bir yıl içerisinde parasında azalma ya da eksilme olması durumunda zekat mükellefi olup olmayacağı belirlenir. Nisap miktarı 96 gram altına eşittir. Eğer 24 ayar altının gramı 4.202,26 TL olarak kabul edilirse, 96 gram altın TL’ye denk gelir. Yani, 100.000 TL’lik bir paraya zekat düşmez. Zekat vermek için en az TL’ye sahip olmak ve üzerinden bir yıl geçmiş olmak gerekir.
Zekat, mali bir ibadet olup her yıl hesaplanarak gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılır. Zekat vermek için temel şart, nisap miktarına ulaşmak ve bir yıl beklemektir. Örneğin, TL paraya sahip bir Müslüman, sahip olduğu miktarın tarihini kaydeder ve üzerinden bir yıl geçtikten sonra aynı miktara ya da daha fazla paraya sahipse, zekat vermekle yükümlüdür. Ancak, altın fiyatları ve Türk Lirası’nın değeri her yıl değişmektedir. Nisap miktarına ulaşmak için 96 gram altına veya bu değerde mala sahip olmak gerekmektedir. Örneğin, bu yıl TL’si olan bir kişi, 24 ayar gram altın fiyatı 4.202,26 TL olduğunda 96 gram altına sahip demektir. Ancak, seneye gram altın fiyatı 4.500 TL’ye yükseldiğinde, TL’lik bir paraya zekat düşmeyecektir. Yani, kurdaki değişiklikler nedeniyle her yıl aynı paraya zekat verilmez.
Bir Müslüman, asli ihtiyaçlarını ve borçlarını çıktıktan sonra elinde kalan mal ve paranın zekatını hesaplar. Ancak ev borcu veya diğer borçlar, zekat vermeye engel değildir. Çoğu zaman ev borcu bankaya uzun vadeli taksitlerle ödenir. Burada dikkat edilmesi gereken ana nokta, ev borcu olan kişinin gelecek yıl ödeyeceği toplam tutardır. Örneğin, ayda 20.000 TL ev borcu ödeyen bir kişi, gelecek yıl toplamda 240.000 TL borç ödeyecektir. Aynı zamanda elinde 600.000 TL parası, ticaret malı veya altını vardır. Bu durumda, 600.000 TL’den 240.000 TL’lik borç tutarı düşülecektir. Kalan 360.000 TL ise (96 gram altın değeri = – TL ) zekat nisap miktarını azsa, zekat verilmesi gerekir. Ancak, kişinin 1.000.000 TL’si varsa ve 240.000 TL borç düşüldüğünde geriye 760.000 TL kalıyorsa, bu durumda zekat vermekle yükümlü olacaktır.
İslam dinine göre, hayatını sürdüren ve temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra kenarda 96 gram altın veya (24 ayar 1 gram altın 4.202,26 TL olarak hesaplanırsa) – TL değerinde para biriktiren (dolar, euro gibi yabancı para cinsinden de olabilir) kişiye zekat düşer. Bu kişi, evi kira olan bir birey olsa dahi zekat vermekle yükümlüdür.
Zekât vermekle yükümlü olan kişi, elindeki zekâta tâbi olan malından, kul haklarıyla ilgili borçlarını düşer. Hanefî mezhebinin genel görüşüne göre, ödeme günü gelmiş veya gelmemiş olan borçlar bu konuda aynı şekilde değerlendirilir. Ancak Hanefî mezhebinden bazı âlimlere göre, yalnızca vadesi gelmiş ve alacaklıları tarafından talep edilen borçlar düşülür; ödeme günü henüz gelmemiş borçlar ise düşülmez. Çünkü veresiye borçlar genellikle alacaklılar tarafından talep edilmez; vadesi gelmiş olan borçlar ise talep edilir.